1. Anasayfa
  2. Yeni Süreç-2

Yeni Süreç(2)


0
10 min read

Sana hava aydınlıkken ne kadar sığ bir insan olduğumdan bahsetmemişimdir muhtemelen. Buna şahit olman adına, seninle gündüz gözü ile biraz muhabbet etmek istedim. Müsaitsindir umarım…

Bu sabah da rüyamı tek gözümü açarak savuşturduktan sonra, tahmin edebileceğin üzere telefonu elime alıp anlamsız bakışlarla gelen bildirimleri seyretmeye başladım. Rüyanın etkisi, öncekiler gibi saatlerce sürmek için inat etmedi ve daha gözlerimin buhusu ortadan kalkana kadar sessizce terk etti beni. Neyse işte, biraz yatakta debelendikten sonra mıy, mıy, mıy…

Ne kadar da tahammüllüsün bana güzel insan… Aklımda ne varsa döktüğüm zamanları biraz olsun geride bıraktım. Aklımdaki bazı şeyleri dökeceğim zamanların geldiğini söylemem gerekiyor. Bugün perdeleri açtım ve sonra neden kapatmış olduğumu anlayarak tekrar kapattım. İlerleme gösterdiğimi bilmeni isterim. Benim istesem de kendimi izole edemediğim dış dünya, ben orada değilken bile kendini bozmadan işlemeye devam etmiş. Evren boşluk kabul etmez ya, kim bilir yerimi ne doldurmuştur. Güneş, “şşşşş uyuşuk, aç lan gözlerini, ehehe” der gibi gözüme gözüme sokulmasın diye, o açıdaki perdeyi kapatmam gerekti ama inan odamın aydınlığı hala yokluğunu aratmıyor. Mıy, mıy, mıy…

Isınma hareketleri ile girdiğim birkaç şekilsiz triple beraber sana bugün bahsetmek istediğim konu ile akalı bir ön açıklama yapmak istiyorum. Elimden geldiği kadar düzenli bir şekilde bir konu belirleyip iletişim kurmaya gayret edeceğim.Yoksa boşlukları sen dolduruyorsun ve bu inan hiç istediğim bir şey değil.İçimle barış sürecinin tamama ermesine yakın bir döneminde olduğum için; onları utanmadan, peyder pey seninle tanıştıracağım. Böylece şu uğraşıp da bir türlü geçemediğimiz duvar ile “sen” arasında belirli yollar oluşacak. Şimdi sen burada kal güzel insan ve söyleyeceklerimi sakın ola üzerine alınma. Konuşmak istediğim başka biri var…

Evet sensin o! Şu iç mücadelem ile uğraştığımdan bir türlü ilgilenememiştim seninle. Hakkında sayfalarca yazmama rağmen, hala ortak bir paydada iletişim kuramamış olduğumuz için şimdi yeniden yazma ihtiyacı hissettim. Şu yazdıklarımı o anlamsız bakışlarının hatırına yazmadığımı bilmeni istiyorum. Ruh hastası düşünce biçimin ile algılayamadığın anlam yüzünden beni kendince kategorilendirerek kurtulmaya çabalamandan da inan hiç rahatsız değilim. Çünkü senden ne kadar çabuk kurtulursam o kadar iyi benim için. Sen daha buraları okuyup ağzını şekilden şekile sokarken bile içini görebiliyorum ve daha çok şeyi yazasım geliyor inan. Sen ve ırkın gerçekten düşündüğün kadar umurumda değilsin. Bu yazıyı gelecek yazılarımdan senin gibileri korumak için, denyosavar olarak baş köşeye dikme isteğim yüzünden yazıyorum ki toynaklarınla buralara girmeye cür’et etme. İnan sen olmadan da yaşayabilirim. Samimiyetle söylüyorum, sen ve ırkın arasında hiçbir fark yok. Birinizi alıp, sayınızca çarpınca gene aynı denyo topluluk oluşacak emin ol. Taklit fikirlerine, hareketlerine, ideolojilerine, sevgilerine, nefretlerine ve daha nice hislerine; senden önce, senin ırkından tanımış olduğum onca amipe bağışıklık geliştirdiğim için artık sıkıntıya bile sokamıyorsun beni. Emin ol kainatta insanları eleştirmek için, kıçını yırtarak ürettiğin birkaç az gelişmiş düşünce dışında hiçbir varlığın yok. Bunu kibirli bir insan olduğum için değil hak ettiğin için söylüyorum. Egomdan dolayı değil; egondan dolayı söylüyorum emin ol. Şimdi şaşkın bakışlarını diğer sekmedeki çıplak hatun resimlerine çevir de konuya girebileyim…

İki gündür, ruh halim binlerce kez değiştiği için bir türlü yazamadığım şu yazıyı artık ıkınarak da olsa bitirip kurtulmak istiyorum. Ruh halimin baş döndürücü değişimlerini bilemeyeceğin için bunları söylemem belki boş ama yinede ifade etmek istedim. Zaten şu işi, kendimi sözde sosyal olan bu hayatta konuşamadığım bokları sürekli sustuğum için “error” veren zihnimi dindirmek adına yapmıyor muyum?

 Noktalama işaretlerine ve cümle düzenine takılmak yerine beni biraz anlamaya çalışmanı istiyorum. Gerçekten ezberlediğimiz ve doğru kabul ettiğimiz bazı tanımlar yüzünden önümüzdeki şeyleri göremez olduk. Pusuya yatmış “olmak istediklerimiz”, hep böyle, bu işe açık alanlarda açığa çıkmak için yer arıyor ya; başını çıkardığı ilk anda ez onu! Sen o içindeki eleştirmene yüz verdikçe, ki sana bunun için çok kere, bilinçli bir şekilde fırsat sunuyorum; iletişim kurmamız gerçek anlamda zorlaşıyor…

Neyse uzun tutmak istemiyorum bu yazıyı. Bu sefer parmaklarımın ağrımasından falan da değil. Telefondan yazıyorum. Sadece, ne bileyim konuşmak istemiyorum herhalde bugün. Bir şekilde zorlayarak yazmam gerekiyor kendimi ki diğer yerler için insanlara kin kusmayayım. Daha tahammüllü bir insan olarak, kırlarda sevgi pıtırcığı gibi koşayım. Bazen yarıyor işe bakma öyle. Yazmak, gerçekten çok zaman beni olduğum bok çukurundan çıkarmıştır. Doğum sancısı gibi, fikrin sancısını çekip, o işi başardığım zaman ise bir anda kuş kadar hafif olduğumu çok sefer tecrübe ettim. Yazdığım kitap da o anlardan birinin ürünü ya neyse ondan sonra bahsederim sana.

İnsanlara zaaflarımı söylemeyi her zaman sevmişimdir. Herkes kontrolün kendi elinde olmasını arzu eder. Bu içimizdeki az gelişmiş benlik, yani “ego”tarafından tatmin edilmesi gereken bir ihtiyacın sonucu olarak gerçekleşir. Kendinde ya da bir arkadaşında bu durumun böyle olmadığını düşünüyorsan yanılıyorsun. İnan emin olmadan önce, tahmin edemeyeceğin kadar çok inceleyerek ve onlarca kitabı süzerek bir kanıya varıyorum. Mutlaka insanı kamil mertebesinde, bu ego köpeğinden sıyrılmış ve ötesini arzu eden kişiler vardır veya var olmuştur. Demek istediğim bu değil güzel kardeşim… Demek istediğim, senin bazı anlarda bunun ötesine geçebilmen de değil. Anlamanı istiyorum. Gerçekten demek istediğim içinde böyle bir potansiyeli, sürekli doğru olduğunu sandığı, ezberlenmiş kalıplarla bastırmaya çalışan insanların, fırsatını buldukları ilk anda zincirlerinden kopan tehlikeli yaratıkları ve buna karşı yapabileceklerimizin teşbihi.

Düşünüyorumda gerçekten insanlara güvenmeyerek hiçbir şey kaybetmedim. Ama güvenimin suistimal edileceğini bile bile, belirli ihtiyaçlardan ötürü güvenmeyi tercih ettiğim zaman gerçekten çok şey kaybettim. Güvenmek gerçek bir ihtiyaç mıdır onu bile tam olarak anlayabilmiş değilim ya neyse… Galiba bazı düşüş anlarımızda acıyı tek başımıza yüklenemediğimiz için, bizimle beraber o yükün altına girebileceğini düşündüğümüz insanları arayarak bencillik yapıyoruz. Ruh ellerimiz yabancılara avuç açıyor anlayacağın. Böyle şeyleri acizce bulur musun bilmiyorum ama artık vardığım son nokta, gerçekten böyle bir şeye ihtiyacımızın olmadığı. Durumu karmaşıklaştırmak istemediğim için kendimi düz bir yazı yazmak adına sıkıyorum biraz mazur gör. Böyle yaparak kendimi bu sefer biraz daha iyi anlatabileceğimi düşünüyorum sadece.

Birdeneyelim… Devam ediyorum. İçinde bir şeyler bulmak için baktığım insanlarda, sırf ezberlediğim “ön yargılı olma efendi…” diye gevezelik yapan iç sesimi susturmak adına inkar ettiğim keşiflerimi, tanışmamızın sonucunda “ben demiştim ehehee” diye takip eden anti-iç sesim takip edince kafayı yiyorum. Gerçekten içinde belirli yanlışların, ki bunlar bana hep zarar verdi, yapılma potansiyelini barındıran insanlarla iletişim kurma mücadelemin sonucunun hep hüsran olması durumu, içimdeki o insanlara karşı verdiğim mücadeleyi iyice derinleştirdi. Kısaca debelenip de sana bir türlü anlatamadığım şey, şu Allah’ın belası toplumda ne kadar uğraşırsam uğraşayım, olduğum insanla biryerde tutunamadığım olgusu. Sürekli verilen tavizler ile ilerleyen ilişkilerin güzellikten çok, tahammül eksenli ilerliyor oluşu. Çıkarlar çatışana kadar herkes iyi öyle bakma bana. Şu sıkıntılarımın sebebinin bir kızdan kaynaklı olduğu düşüncesini de çıkar aklından ki ne demek istediğimi anlaya bil…

İçlerinde bastırmış ve artık gerçekten iyi oynuyor olduklarını düşündükleri sözde karakterlerinin, bir iki tahrik sonra yerini ağzından salyalar fışkırarak, ilkel kabile ritüellerini yerine getiren yerli davranışlarına bırakıyor olması ve düşen maskelerini onlara hatırlatmak ne kadar zor bir bilsen…

Şu“bilsen”in sonuna on beş tane daha nokta koyabilirdim ama yeteri kadar sulandırdım yazıyı. Yazdıklarım da, ben yazdıktan sonra takip ediyor zaten ekranda… Yapmamak için o kadar çok sebebim var ki anlayacağın. Bu arada trip yapma, “sen” burada hayali bir ikinci tekilsin. “Bana minnet mi ediyor lan bu?” diye triplere de girme. Zaten sen aslında yoksun! Burada kendimce makara yapıyorum. “Aman lütfetti efendimiss, şuna bak la!?!” diye de düşünme.Gerçekten bunu yalnızca kendim için yazıyorum. İnsanlığa bir yarar sağlamak, farkındalık seviyesini yükseltmek gibi amaçlarımı ifa ettiğim başka platformlar var. Burada sadece zihnimdeki pürüzleri zımparalamak istiyorum. İyi niyetine vey üreğine sığınarak. Devam edeyim…

Bu içlerinde ehlileştirdiklerini sandıkları, fakat hala ilk günkü gibi yontulmamış olan yaratıkları sakinleştirerek iletişim kurmak zorunda kalmak, beni gerçekten zor duruma düşürüyor dost. Seninle bunu yaşamıyor olmamız, o durumu hissettiğim zaman o noktadan uzaklaşmam yüzünden emin ol. “Ha sende yok mu bu anlattıklarından lan Allah’ın gundisi!” diye bir patlama yaşayabilirsin, bu çok normal. İnan içimde öyle bir yaratık olsa bile sana karşı açığa çıkmaz. Sen ait olduğun yerde çok güzelsin ve orada sana karşı savunmasızım. O yüzden o serzenişlerini bastır ve hemen bu sayfayı kapat. Bak yine kendimden fedakarlık gösterdim. İçimde dolup, ağzımdan taşacak olan şu küfürleri; anlatsam da anlamayacağın bu anlamsız mücadeleyi kazanmamın benim için gerçekten değersiz olduğunu fark etmeyen bu embesile karşı susmak zorunda olmam ne büyük fedakarlık bilemezsin. Çok birikmiştim iyi geldi. En kısa zamanda asıl konuya gireceğim beni bugün de mazur görmeni rica ediyorum. Tahammülün ve harcadığın zaman için ilerde umarım sana karşı minnetimi gösterebileceğim cümleleri bulabilirsin yazılarımda. Şimdilik hoşçakal…

İlginizi Çekebilir
Terapi Süreci

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.