1. Anasayfa
  2. Tekamül Süreci 1. Evre

Madde ve Mana


0
6 min read
Madde mananın üzerinden akıp gittiği zaman başladı asıl gerçeğim. Zihin terledikçe akıyordu boyası mana yüzeyinden. Gece vakti soyundu dost. Çırılçıplak kaldı ve geceyi örttü üzerine. Herkes uyurken o kıyafetlerini çıkarıp rahatladı. İlham oldu bana varlığı. Çırılçıplak dokundu bana mana dost…
Şu sorular üzerimize bir yük. Sırf sen yorulma diye soruyorum dost. Ben sorarım ve sen kurtulursun sorumluluktan diye soruyorum. Farzı kifaye derlerdi buna değil mi? Ben sorarım dost. Belki sen kurtulursun diye…
Ben şu garip yerde yaşayan, o yerde ve kendinde ne olduğunu anlamaya çalışan tıpkı o yer gibi bir garibim.
Madde mananın delilidir dost kendisi değil. Madde mananın kabuğudur ispatı ise benim dost…
Hakikatin başka boyutlarından dünya seviyesine indirgenirken en az bozulan yanıdır mana. Madde ise her seferinde değişen bir elbisedir onun için…
Peki nedir bunun anlamı dost?
Geçen yazıda soyuttan bahsetmiştik. Buradaki yansımasına “mana” diyeceğiz. Bu yazıda ise somuttan bahsedeceğiz. Yansıması ise madde olacak dost. İstersen başlayalım artık…

Takdir edersin ki üzerime yığılmış sorumluluklardan ayırabildiğim zaman dikkate değer bir oranda azaldı. Eskisi gibi makara yaparak kaybetmek istemiyorum zamanı. Hem yazının uzunluğundan aldığım şikayetleri de görmezden gelemiyorum. Dediklerimi daha da süzüp, eğer istersen içlerine dalıp saatlerce çıkamayacağın cümleler halinde yazmaya çalışıyorum.  

Zihnimizin çapaklarını yıkamıştık günlerce. Birkaç kere kırptıktan sonra bir de öyle bakmayı denemiştik anlamlara. İlk yazıdan bu yana bir ay geçti dost. İlk yazıdan bu yana ne kadar şey değişti bir bilsen. Ne kadar değiştim/in?

Maddeleri mananın idrakinde birer vasıta olarak görseydik eğer ulaşacağımız nokta neresi olurdu dersin?

Eğer bir şeyin anlamı için yanıp tutuşuyorsan onu gerçekten bilebilmek için zihnindeki ezberleri feda eder miydin?
Eğer varlığının sebebi toprağa nitelikli bir gübre olmaktan öte olsaydı dost, sen de anlamı gerçekten sever miydin?

Ey güzel insan. Sana dost diye seslenmemin bir sebebi var. Bunu sürekli tekrar etmemin ise ondan daha önemli bir sebebi… İstiyorum ki çıkar gütmeden verebil neyin varsa. İstiyorum ki sahip olduğun cevherin ancak zihninden çıkardıkların ile pekişeceğini bil. İstiyorum ki “dost” sözcüğü yer edinsin zihninde ve sen de beni çıkarsız sevebil.

Değerli bir şeyin varsa nasıl saklarsın onu dost? Güvendiğin, gerçekten güvendiğin ve asla zarar gelmeyeceğini bildiğin bir yere koyarsın değil mi?

Yaratıcı ruhu bedene işte o yüzden üfledi dost. Üzerine “Nefsini bilen rabbini bilir.” dedi de hala anlayamadık…

En değerli şeyleri hep gözümüzün önüne koydu da göremedik dost. Öyle ki, içimizde olsa da ulaşamadık bir türlü. Ulaşabileceğimizi aklımıza bile getiremedik güzel insan…

Maddede kıvranıp anlamını unuttuk. Ancak bu gece soyunsun istiyorum mana. Soyunsun istiyorum maddeden mana dost. Çok mu şey istiyorum?

Fikriyi uyuttum. Üzerine de geceyi örttüm. Bu gece baş başayız seninle. Araya saçma sapan paragraflar sokmaya gerek kalmadı bu gece. İstemediklerim benden çok uzaklara savruldu artık ve onları ait oldukları doğaya saldığım için de huzurluyum. Güvenliklerini sağladık dost. Onlara yaşabilecekleri kadar şeyi öğrettik ve artık hatıralarını bile unutmanın vakti geldi…
Bir de istemeden uzaklaştıklarımız oldu. Senin de oldu değil mi dost? Giderken gözlerini kaçırdıkların oldu değil mi dost? 

Kendimizi biliyor muyuz dost? Boyumuzu, ağırlığımızı, kimliğimizi, büyüyünce ne olacağımızı, kan grubumuzu, şifrelerimizi değil; benliğimizi biliyor muyuz?

Kaçırma güzel gözlerini. Baştan beri olmasını istediğimiz şey bu ya zaten. Dik gözlerini bana dost. Dik o güzel gözlerini bana ki görebil gerçeğini…

Çevresinde kelebek misali dolandığımız hakikat kanatlarımızı yakınca nereye düşeceğiz dersin? Kanatlarımız yanınca Hakka ram olur muyuz ey güzel İnsan? Kısacık ömrünü bu uğurda yakmak ister misin?

Birkaç kez kanat çırpsan senden geriye yalnızca mana kalacak dost. Yakalım bedenlerimizi de bitsin bu dünya cehennemi…

Kürreden zerreyi, ruhtan bedeni, benden seni ayırınca geriye ne kalır dost? Sen beni uykularımdan uyandıran değil misin?

İster avucuna, ister zihnine, ister bir parça kağıda yaz dost… Şekil öze nasıl tesir edebilir? Birkaç güzel cümleyi nasıl kirletir ki bir parçalık kağıt beden?

İster bedenine, ister sevdiğine, ister geceye kazı benliğini dost… Suret siretin nasıl ölçüsü olabilir? Bir parça et misin dost?

Sayfalardır döndük durduk ateşe meyleden bir narin kelebektik dost. Yana yana yaklaştık farkında olmadan. Benim için, senin için de zamanı gelene kadar ertelediğim o süreç artık kanatlarımı yaktı yakacak. Düştüm düşeceğim bilinmeze. Orada bulabilecek misin beni dost?

Bir parçalık ete kanma dost. Çıkar şu bedeni aradan da öyle gör gerçeği. Onu bir yerde saklamak nasıl mümkün olabilir ki? Göremezsen bile hisset dost. En azından hisset. Çünkü bu aralar ondan daha güzel bir şey bulmak gerçekten çok zor…

Şu dili sevmek için de kullanırız, sövmek için de…
“Sev” bir emirdir bazen. Bazen ise sonsuzluğa yönelişin ilk hecesi.

Konuşan her zaman sen misin dost? Susan sen misin? Dinleyen kim dost? Seven sen misin? Sussan sen misin dost? Konuşsam küser misin? Sövsem dinler misin dost? Sevsem anlar mısın?

Hepsi sen değil misin dost? Sevdiğim de, sövdüğüm de… Saydığım da, sindiğim de…

Hepsi sen değil misin dost? Küsen de, kalan da… Giden de, gelen de sen değil misin?

Hepsi sen değil misin dost? Soran da, dinleyen de… Bilen de, bilmeyen de sen değil misin?

Hepsi sensin hepsi benim dost. Hepsinden bir parçayız, parça hepimiziz dost…

Hiçbirini kendinden uzaklara itme olur mu? Bir daha sana bu kadar açık olamayabilirim. Bu gece anlam soyundu elbisesini ve kendini gece ile örttü dost. Karanlıkta iken hangi elbisenin anlamı kalır ki? Renkli olmuş, güzel olmuş ne fark eder ki… Orada “kim” olduğunu biliyorsan, hangi sessizlik ile saklanabilir ki?

İlginizi Çekebilir
Benlik

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.